Akıl Akıl, Gel Çengele Takıl!
Kasım 30th, 2017 at 13:25 (Günlük)
Ya da Eleştirel Düşünmenin Kılavuzluğunda Yürümek
«İnsan, sahip olduğu en temel yeti olan düşünme yoluyla doğayı incelemekte, araştırmakta, kendisine ve doğaya ilişkin anlamlar yaratmaya çalışmaktadır. Temel işlevi insanın düşünme yetisini geliştirmek ve korumakla yükümlü olan kurum ise, kuşkusuz eğitim kurumudur. Bugün, gelişmekte olan ülkelerin eğitim sistemlerine yapılan en yaygın eleştiri, ders içeriklerinin düşünme gereksinimi yaratmaktan uzak olması ve eleştirel düşünme becerisinin işe koşulmasına olanak tanıyacak biçimde yapılandırılmamış olmasından kaynaklanmaktadır.
Bu durumun nedenlerinden birinin, eğitim tarihinde uzun yıllardır varlığını koruyan “pozitivist paradigma” olduğu düşünülebilir. Freire (1973), pozitivist paradigmanın bilgiyi statik, nesnel ve insan bilincinden bağımsız gördüğünü belirtmektedir. Dolayısıyla uzun yıllar, “insan bilincini (human conciousness)” geliştirmek ve bilinci eleştirel kılmak yerine (critical consciousness), zaten bilinçten bağımsız olan bilginin, aktarılması yeterli görülmüştür.»