Ağustos 30th, 2012 at 04:00 (Başkaca (Dy), Belirli Gün ve Haftalar, Günlük)
İşe Nerden Başlamalı?
Bugün 30 Ağustos; Büyük Zafer’in 90’ıncı yıldönümü.
30 Ağustos’u ulusal bir bayram olarak 1935’te kutlamaya başlamışız. 30 Ağustos Zaferi’nin ilk kutlanışı 1923 yılında Afyonkarahisar’da, Ankara’da ve İzmir’de olmuş.
Read the rest of this entry »
{lang: 'tr'}
Comments
Ağustos 28th, 2012 at 06:03 (Belirli Gün ve Haftalar, Kendi Şiirimizden)
Kuvayımilliye Destanı’ndan
SEKİZİNCİ BAP
26 Ağustos Gecesinde
Saatlar İki Otuzdan Beş Otuza Kadar
ve
İzmir Rıhtımından Akdeniz’e Bakan Nefer
Read the rest of this entry »
{lang: 'tr'}
Comments
Ağustos 26th, 2012 at 18:24 (Başkaca (Dy), Başkaca (İ), Belirli Gün ve Haftalar)
Bando Susturmanın Anlamı
Hatırlamayan çıkabilir, geçen yılın ilk ayının ikinci haftasının başında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kars’ta yapımı süren bir heykelin ucube olduğunu söylemişti, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da hemencecik tevil yollu bir açıklama getirmişti olaya: “Başbakan’ın konuşma metinlerine bakın! Heykel sözcüğü geçmiyor. Kars’ın kentsel dokusuyla bağdaşmayan gecekondular için söyledi. ” Günay bu açıklamayı, o sırada yurt dışında olan Başbakan’la görüşemeden alelacele yapmıştı. Niye? Üç yıl kadar önce bu anıtı beğendiğini söylemişti de ondan olsa gerek… Evet, gerçekten de beğenmiş olabilir, ne de olsa bir özelliğini görüp kültür bakanı yapmışlardı onu… Ama ne olduydu, gazeteciler şeytan, dururlar mı, hemen Başbakan’a yetiştirdiydiler: “Efendim, Kültür Bakanınız böyle böyle dedi.” Başbakan’ın gazetecilere yanıtı netti ve bu vesileyle kimi densizlere de hadlerini bildirir içerikteydi: “’Ucube’ sözünü heykel için kullandım. Heykelin ne olduğunu az çok bilirim. Heykelle ilgili takdir yetkisi kullanmak için illa güzel sanatlar mezunu olmak şart değil.”
Bundan sonrası biraz dedikoduya girer; şöyle:
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: “Allah kimseyi Bakan Günay’ın durumuna düşürmesin.”
Read the rest of this entry »
{lang: 'tr'}
Comments
Ağustos 23rd, 2012 at 14:48 (Ayrıksı, Başkaca (Dy), Sorunlar (D))
Anlatması Pek Zor
Bayramın son günüydü, Şırnak’ın Gülyazı Köyü yakınlarında bir uçurumun dibinde oluşan bir koca ateş nice ocakları yakıp kavurdu, yürekleri dağladı. Milletçe duyulan acılara eklenen alışılmış ateşlerdendi bu.
Bu canlar alıp canlar yakan olayı olabildiğince kısaltarak not düşmek istersem, işte yukarıdaki iki cümlecik yeter. Gerisi boş laftır bugünkü koşullarda. Nasıl olsa her şeyler gibi unutulup gidecektir benzerleri gibi, onlardan da acı olanlar gibi…
Ama olmuyor, bir-iki şey daha dememi gerektiren bambaşka acılıkta bir durum daha var bu olaya ilişkin: olay, hâliyle kısa zamanda 21 Ağustos’un baş haberleri arasında yerini aldı; şöylesi anlatımlar çoğunluktaydı: “Bir minibüs dolusu asker uçuruma yuvarlandı.” Bambaşka acılık, işte bu cümlede.
Nasıl anlatsam?
Read the rest of this entry »
{lang: 'tr'}
1 Comments
Ağustos 22nd, 2012 at 06:44 (Ayrıksı, Başkaca (Dy), Sorunlar (İ))
Heyhat!
Bu ayın 18’inde yürürlüğe giren Afet Sigortaları Kanunu*, konunun inceliğini bilenlerde hayal kırıklığı yaratmıştır.
Neden?
Kısaca şundan:
Read the rest of this entry »
{lang: 'tr'}
Comments
Ağustos 20th, 2012 at 07:13 (Ayrıksı, Günlük)
Sevinci Kursağında Kalmak…
Avrupa, Amerika falan görmüşlerin anlattıklarının en başında, daha çok hızlı trenler, metrolar, geniş geniş meydanlar gelirdi. Artık bizim trenler de hızlı olma yolunda… Metrolarımız da var. Ama meydan konusu hiç iç açıcı değil: kentlerimiz zaten meydan fakiriydi, şimdi durum daha kötü ve hele İstanbulumuz’unkiler ufak ufak elden çıkarılıyor.
Ama ne güzel, İstanbul metrolanıyor… Üç gün önce bu sisteme yeni bir hat daha katıldı. Ne zaman açılacağını vesaireyi gazetelerin arka sayfalarındaki duyurudan, Belediye Başkanı’nın çağrısından, haberlerden öğrendik. Ben pek sevindiğimi söyleyeyim. Herkesler de sevinmiştir mutlaka… Benim sevincim, sanırım bir demiryolusever olmam dolayısıyla daha bir başkadır; benim gibilerlerinki biraz farklı anlam taşıyor olmalı… Metro, trenin kentin bağrına uyarlanmışı olduğuna göre, bizlerin sevinçleri elbet farklı olur. Tabii, yaş etmeni de var; duygusal olmuşuzdur biraz…
Read the rest of this entry »
{lang: 'tr'}
4 Comments