Hemşireler Haftası ve …
Mayıs 14th, 2010 at 14:29 (Anı, Belirli Gün ve Haftalar, Deneme)
Mayıs 14th, 2010 at 14:29 (Anı, Belirli Gün ve Haftalar, Deneme)
Mayıs 9th, 2010 at 04:27 (Ayrıksı, Belirli Gün ve Haftalar, Deneme)
İşin Suyu Çıkmıştır
Sonunda anneler günü hediyesi olarak annelere pırpırla şehrin üzerinde tur attırmak da oldu. Ya da olmuştu da ben yeni gördüm. ‘Anneler Günü’ düşüncesini sonunda “Reklam Arası ‘Anne’”ye dönüştürdük ya, helal olsun!
İnsana “işin şeyi çıktı” dedirtecek kadar alıp başını giden bu durum çerçevesinde sanat da nasibini alıyor. Vaktiyle, -vaktiyle dediysem daha birkaç yıl öncesine kadar- ‘cıngıl’ denen reklam müziği vardı; İngilizcenin ‘jingle’ı… Bu işte ustalaşan müzikçilerimiz de olmuştu… Şimdilerde bakıyorum, ‘hit’ olmuş parçalara meze muamelesi çekiliyor. Ya da, eski sandıklar karıştırılıp ‘nostaljik’ takılınıyor…
Mayıs 2nd, 2010 at 11:52 (Ayrıksı, Belirli Gün ve Haftalar, Deneme)
1 Mayıs
2008’de, Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla bir önceki yıl yazdığım bir yazıyı koymuştum İlgilik’e. O yazının bir yerinde, “1 Mayıs Bahar Bayramı diye bir bayramımız olduğunu bilenler tükeniyor; çoğunluk bilmeyenlere geçti. Ben, artık olmayan bu bayramı dolu dolu yaşayanlardanım; hele de İstanbul’a göçtükten sonra” diye bir geçiş cümlem vardı. Ardından da, “Mayısın biri geldi mi, günlerimin akşamdan başlayıp geceye sarkan saatleri Gülhane Parkı’nda geçerdi. Günlerce, haftalarca… Yaz sonuna dek uzayan renkli bir şenlik… Yazlık sinemalarımın yerini Gülhane Parkı almıştı. Orada neler yoktu ki… Yıl, ’54-’60… Açıkhava sahneleri, uçan sandalyeler, yeni tanıştığım sosisli sandviç, … ve çadır tiyatroları…” sözleriyle birkaç anımı anlatmaya başlıyordum.
Ben bu Bugün Dünya Tiyatro Günü_Her Ulus Kendi Dramını Oynuyor… başlıklı yazımı yazdığım tarihte, ne resmi tatil günlerimize ‘Emek ve Dayanışma Günü’ diye bir gün eklenmişti, ne de böyle bir şey olabileceğine dair işaret vardı… Ama ne olmuştu? Sovyetler çökmüştü. Bu çökmenin estirdiği rüzgâr elbet günün birinde bize kadar ulaşacaktı…